Cuma Namazı Hakkında Merak Edilenler

CUMA NAMAZININ HÜKMÜ NEDİR?

Cuma namazı farz-ı ayındır. Farz oluşu Kur’an-ı Kerim, Sünnet ve icma ile sabittir. Yüce Allah, “Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında, alışverişi bırakıp hemen Allah’ı anmaya koşun. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah’ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz.” (Cuma 62/9-10) buyurmaktadır. Hz. Peygamber de, “Cuma namazına gitmek, ergenlik çağına ulaşmış her Müslüman erkeğe farzdır” (Ebu Davud, Salat, 216; Beyhaki, es-Sünenü’l-Kübra, III/246) buyurmuştur. Cuma namazı, Hz. Peygamber döneminden günümüze kadar kılına gelmiş ve bunun farz olduğu konusunda herhangi bir farklı görüş ortaya çıkmamıştır.

CUMA NAMAZINA GEÇ KALAN KİŞİ, NAMAZI NASIL TAMAMLAR?

Cuma namazına imam selâm vermeden önce yetişen kimse cuma namazına yetişmiş olur. Bu kişi imamın selâm vermesinden sonra namazını kendisi tamamlar. İmamın selamından sonra camiye gelen kimse, Cuma namazını değil öğle namazını kılar (Kâsânî, Bedâiu’s-Sanâi’, Beyrut, 1982, I, 267). Buna göre Cuma namazının bir rekâtına yetişen kişi imamın selamından sonra, ayağa kalkarak bir rekât daha kılar ve selam verir. Kendi başına kıldığı bu rekâtta da besmele, Fatiha ve zammı sure okur. İmama teşehhüdde yetişmiş olan imamın selamından sonra ayağa kalkar ve iki rekât kılarak selam verir. Böylece cuma namazını tamamlamış olur. Malikî ve Şâfiîlere göre ise, cumaya yetişmiş sayılabilmek için en az bir rekâtı imamla birlikte kılmak gerekir. Buna göre, imam ikinci rekâtın rükûundan doğrulduktan sonra yetişerek uyan kimse, namazını öğle namazı olarak dörde tamamlar (Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, Dâru’l-Fikr, Beyrut, ts. , I, 296; Haraşî, Şerh, Beyrut, ts. , II, 84).

HUTBEYE YETİŞEYEMEN KİŞİNİN CUMA NAMAZI KABUL OLUR ?

Cuma namazında hutbe, namazın sahih olmasının şartlarından biridir. Hutbe okunmadan kılınan bir cuma namazı sahih değildir. Bu nedenle hutbe okunurken en az bir erkeğin hazır bulunması gerekir. Ancak cuma kılabilmek için hutbeye yetişmek ve dinlemek şart değildir. Buna göre, mazeretine binaen okunan hutbeye yetişemeyen veya hutbeyi duymayan kişinin kıldığı cuma namazı sahih olur. Hutbeyi dinlemeye yetişemeyen kimse, cuma namazının ikinci rekatına bile yetişse, imam selam verdikten sonra ayağa kalkıp bir rekat daha kılarak cuma namazını tamamlar (İbnü’l- Humam, Fethu’l-Kadir, II, 65-66).

CUMA NAMAZI KİMLERE FARZDIR?

Cuma namazı, akıllı, ergenlik çağına erişmiş, sağlıklı, hür ve mukim (misafir olmayan) erkeklere farzdır. Kadınlar, hürriyeti kısıtlı olanlar, yolcular ve cemaate gelemeyecek kadar mazereti olanlar cuma namazı kılmakla yükümlü değildirler. Ancak kılmaları halinde bu namazları geçerli olup ayrıca öğle namazı kılmaları gerekmez. Hz. Peygamber, “Cemaatle Cuma namazı kılmak, her Müslüman’a farzdır. Ancak, köle, kadın, çocuk ve hastaya farz değildir.” buyurmuştur (Ebu Davud, Salat, 216; İbn Ebi Şeybe, Musannef, 4/65; Beyhaki, es-Sünenü’l-Kübra, III/246).

CUMA NAMAZI KILMAK İÇİN GEREKLİ KİŞİ SAYISI NEDİR?

Cuma namazının sahih olması için cemaatin şart olduğu konusunda bütün bilginler ittifak etmekle birlikte, gerekli görülen asgari sayının kaç olduğu hususunda farklı görüşler belirtmişlerdir. Cuma namazının kılınabilmesi için, İmam Ebu Hanife ve İmam Muhammed’e göre, imamın dışında en az üç, Ebu Yusuf’a göre ise, iki kişinin bulunması gerekir (İbnü’l-Hümam, Fethu’l-Kadir, II/31). Şafii ve Hanbeli mezheplerine göre, en az kırk kişi bulunmalıdır (Nevevi, el-Mecmu’, IV, 353; İbn Kudame, Muğni, II, 171, 217). Maliki mezhebine göre ise on iki kişinin bulunması şarttır (Huraşi, Şerhu Muhtasari Halil, II, 76-77). Hz. Peygamber (s.a.s.)’in Medine’ye hicretinden önce Nakiu’l-Hadamat’ta kılınan cuma namazında kırk kişi hazır bulunmuştu (İbn Mace, Salat, 78). Ancak daha az kişi ile de cuma namazı kılındığı da bilinmektedir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.)’in emri ile Mus’ab b. Umeyr Medine’de 12 kişiye cuma namazını kıldırmıştır (Beyhaki, es-Sünenü’l-Kübra, III, 255).